очища́ть Turco

0 traducciones
Traducción Contexto Audio
común
🇪🇸 Necesito limpiar la casa.
🇹🇷 Evi temizlemem gerekiyor.
🇪🇸 Antes de comer, debes limpiar tus manos.
🇹🇷 Yemek yapmadan önce ellerini temizlemelisin.
uso cotidiano
formal
🇪🇸 El proceso ayuda a purificar y limpiar los datos.
🇹🇷 Bu süreç verileri arındırmaya ve temizlemeye yardımcı olur.
🇪🇸 Se deben limpiar las heridas para evitar infecciones.
🇹🇷 Enfeksiyonları önlemek için yaraları arındırmalısın.
formal
técnico
🇪🇸 Se necesita limpiar el sistema de archivos.
🇹🇷 Dosya sistemini temizlemek gerekiyor.
🇪🇸 El agua debe ser filtrada y limpia.
🇹🇷 Su filtrelenip temizlenmeli.
técnico
raro
🇪🇸 El poeta buscaba limpiar su alma.
🇹🇷 Şair ruhunu temizlemeye çalışıyordu.
🇪🇸 En su obra, el autor intenta limpiar la corrupción social.
🇹🇷 Yazar, eserinde toplumsal yozlaşmayı temizlemeye çalışıyor.
literario